Alternatif Rota ekibi bu yaz da yaylaların çağrısına uyup yeniden Çamlıhemşin yollarına düştü.
İlk akşam bize gezi boyunca eşlik edecek rehberimiz Erdem Akın’la buluştuktan sonra, Çamlıhemşin merkezde Özlem – Özay Erol kardeşlerin işlettiği türünün en güzel örneklerinden Moyy Mini Otel‘e varıyoruz. Fırtına Deresi’nin hemen kıyısındaki ahşap binada pencerelerimiz ardına kadar açık, derenin sesi kulaklarımızda ninni, orman kokusunu ve serin havayı içimize çekerek uykuya dalıyoruz.
Sabah kahvaltısından sonra iki gece konaklayacağımız Amlakit Yaylası’na doğru yola çıkıyoruz.
Amlakit Yaylası’na Çamlıhemşin’den iki şekilde ulaşım var. Biri Palovit Vadisi içinden (Bal Vadisi) yaklaşık 1 saat sürüyor. Biz bu kestirme yolu dönüşe bırakıp yaylaları birbirine bağlayan uzun yolu tercih ediyoruz. Yaylaları birbirine bağlayan yolun oldukça ihmal edilmiş ve bakımsız olduğunu görüyoruz. Aslında yapılması gereken, yedi yaylayı birbirine bağlayan mevcut yolun bakımını yapmak iken, yaylaların dokusunu bozan, yaban hayatı tehdit eden ironik bir şekilde Yeşil Yol adı verilmiş bir yol projesi yürümekte. Yılın sadece bir kaç ayı kullanılacak yayla yolları için devasa bir projeyi algılamakta güçlük çekiyoruz. #yesilyoladurde
Önce Elevit üstünden Trovit yaylasına geçiyoruz.
Trovit’ten sonra 2.700 m rakımdaki Palovit Aşıtı’ndan geçerek sis (duman) altındaki Palovit Yaylası’na (2.100 m) ulaşıyoruz. Yol iyice daralıyor. Buraların deyimiyle, “yol vermeli” ilerliyoruz.
Ve, sis içerisinde 1.900 m yükseklikteki Amlakit’e ulaşıyoruz. Araçtan inip ancak siluetleri seçilen evlerin olduğu yamaca ilerliyoruz.
Hava serin. Çise yüzümüzü ıslatıyor. Koku tarifsiz.
Dumanın arasında bir derenin içinden üstündeki taşlara basarak geçiyoruz.
Taş su basmanlı, üst kısmı kütükten yayla evlerinin arasından ilerleyerek Amlakit’in tek konaklama merkezi Ufuk Pansiyon‘a ulaşıyoruz.
Ahşap binanın kapısından içeri girdiğimizde kuzinenin ısıttığı sıcacık salonda pansiyon sahipleri Ufuk ve Kadir Altay bizi karşılıyor. Ufuk abla tipik bir Çamlıhemşin kadını. Çok renkli, çalışkan ve güleryüzlü. Sevdaluk dizisinin Makbule’si. Anadolu’nun Kayıp Türküleri belgeselinde, seslendirdiği bir Çamlıhemşin türküsünü ölümsüzleştirmiş.
Pansiyonu oğlu Atalay ve eşi Kadir Bey’le beraber işletiyor.
Ertesi gün Atalay’ın rehberliğinde önce artık terk edilmiş Kotençur Yaylası’na (2.250 m), sonra da 2.600 metre yükseklikteki Kermukereç’e çıkıyoruz.
Kotençur Yaylası
Kermukereç’teki buzul gölünde yüzüp serinliyoruz.
Ve pansiyona doğru inişe geçiyoruz.
Gece pansiyonda bizi bir sürpriz bekliyor. Çamlıhemşin’li ünlü tulum sanatçısı Mahmut Turan o gece tulum çalmak ve sohbet etmek üzere uğruyor.
Amlakit’li komşular ve pansiyon misafirleri horonda.
Sabah kahvaltısından sonra Amlakit’ten ayrılıp Palovit yaylası üzerinden 2.650 metredeki Samistal’e çıkıyoruz.
Samistal’den sonra ise ver elini Gito…
Gito ve Ambarlı Yaylaları’nı bu gezimizin ikinci blog yazısı olarak okuyabilirsiniz.
Fotoğraf ve videolar: Mithat Kuş ve Hasan Kuş
Rehberimiz Erdem Akın: GSM 0 (535) 852 99 79 http://instagram.com/qsuveli
Amlakit Rehberimiz Atalay Altay: http://instagram.com/atalayaltay
Ufuk Pansiyon: http://www.ufukpansiyon.com GSM: 0532 5758420